Akdağ Tabiat Parkı

İlçe merkezinden aşağı yukarı 66 kilometre uzaklıkta yer almakta olan bir tabiat parkıdır. Özel araç veya taksi ile aşağı yukarı 1 saat 30 dakikada ulaşım sağlanabilir. Bu ulaşımı gerçekleştirmek için D625 Yolu kullanılabilir.

Parkın bir bölümü Afyon’a, bir bölümü ise Denizli'ye bağlıdır. Bu büyük tabiat parkı içinde mağaralar, akarsular ve en önemlisi Tokalı Kanyonu mevcuttur. Doğal alan olarak koruma altına alınmış olan park içerisinde; piknik, yaban hayatı gözlemciliği, dağ bisikleti gezintileri, konaklama, çadır ve karavan kampçılığı, trekking, yürüyüş, koşu, fotoğrafçılık, kuş gözlemciliği gibi çoğu faaliyeti gerçekleştirmek mümkün olabilmektedir. Ayrıca alan içerisinde yer akarsularda yüzülebilir.

Park içerisinde lokanta, kamp için ayrı alan, yürüyüş ve bisiklet yolu mevcuttur. Tabiat parkında en çok yapılan etkinlikler arasında; kamp, piknik, yaban hayatı gözlemleme yer almaktadır. Park içinde kamp ve pikniğe uygun olan çok sayıda bölüm mevcuttur. Park içerisinde yılkı atları, yaban domuzu, kurt, geyik gibi çoğu hayvan yaşamaktadır ve bu sayede yaban hayat yakından incelenebilir. Bu tabiat parkını ziyaret eden turistlerin birçoğu, Tokalı Kanyonu'nu görmek, bazıları geçmek, için gelmektedir. Akdağ Tabiat Parkı'na misafir olarak çocuklarınız, aileniz ve arkadaşlarınız ile beraber eğlenceli zaman geçirebilirsiniz.

Akdağ Tabiat Parkı, her mevsim ve her gün açıktır. Parkın ziyaret saatleri; sabah 08.00 ile akşam 17.45 arasındadır.

Parkın giriş ücreti aracınıza göre değişiklik göstermektedir. Tabiat parkının giriş ücretleri; kişi başı 3,5 TL, indirimli kişi 1,5 TL, bisiklet ile 3,5 TL, motosiklet ile 5 TL, otomobil ile 10 TL, minibüs ile 31 TL, midibüs ile 25 TL, otobüs ile 94 TL biçiminde alınmaktadır.

Tabiat parkı içinde konaklamak isteyenler ise; 1 ünite çadır için 10 TL, 1 ünite karavan için 17 TL, 4 yataklı kır evi için ise 115 TL ödemelidir. Bu konaklama ücretleri günlük biçimdedir.

Çivril Tokalı Kanyonu, Akdağ Tabiat Parkı içindedir ve yaklaşık 20 kilometrelik bir alana uzanmıştır. Kanyon, yüksekliği 200 metreye kadar uzanan büyük kaya kütlelerinden oluşmaktadır. Kayaların arasından sular akan bu kanyon, yürüyerek, ortalama 7–8 saatte geçilebilmektedir. Kanyona giden vadi içerisinde akan dere takip edilerek keyifli bir yürüyüş yapılabilir ve yürüyüş sonunda kanyonun girişine ulaşılabilir. Kanyon girişine doğru ilerledikçe kayalar sivrilmeye ve dikleşmeye başlamaktadır. Dik ve sivri kayalar ve kartallar yuvaları arasında yürüyüş yapanlar, sanki farklı bir dünyadalarmış gibi hissedebilir.

Kanyonun bazı kısımları yayan bir şekilde, bazı kısımları tırmanarak, bazı yerleri ise, derinliği 1,5 metreyi aşan, serin sular içinde yüzerek geçilebilir. Kanyonun, 1,5 metre genişliğindeki, en dar yerinde gökyüzü hiç görünmemektedir. Bunun sebebi, 25 metre yukarıda, büyük bir kaya parçasının tepeden düşerek ve kayaların arasına sıkışmış olmasıdır. Bu yeri geçmek için; 1,5 metre genişliğindeki dar geçitten yüzmek gerekir. Bu bölümü yüzerek geçtikten sonra kayaların yüksekliği yavaş yavaş azalmaktadır ve yolun sonu geniş vadilere ve Çivril Ovası’na açılmaktadır.

Bu uzun ve eğlenceli kanyon, doğa ve macera severlerin sürekli ziyaret ettiği bir yerdir. Kanyonun girişi Akdağ Tabiat Parkı’ndan başlamaktadır ve bu bölge içinde kamp, piknik, fotoğrafçılık, trekking, dağ bisikleti, tırmanış, yaban hayatı gözlemciliği, yüzme gibi etkinlikleri rahatlıkla gerçekleştirmek mümkündür.

Kanyonun giriş ücreti yoktur ama tabiat parkına girerken ücret ödenmesi gerekir. Parkın giriş ücretleri aracınıza göre değişiklik göstermektedir. Giriş ücretleri; kişi başı 3,5 TL, indirimli kişi 1,5 TL, bisiklet ile 3,5 TL, motosiklet ile 5 TL, otomobil ile 10 TL, minibüs ile 31 TL, midibüs ile 25 TL, otobüs ile 94 TL biçiminde alınmaktadır.

Çivil merkezinden yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunan bir göldür. Özel araç veya taksi ile aşağı yukarı 30 dakikada ulaşım gerçekleştirilebilir. Ulaşım için Şehit Mesut Doğan Caddesi’ni kullanmak mümkündür.

Gölün denizden yüksekliği aşağı yukarı 815 metredir ve gölün derinliği 8 metreye kadar ulaşmaktadır. Göl, Işıklı Suyu ve Küfü Çayı’ndan gelen sularla beslenmektedir. Ayrıca bu gölden, Büyük Menderes Nehri’ne su gitmektedir. Göl tatlı bir suya sahiptir ve içerisinde çeşitli balıklar yaşamaktadır. Gölde yaşamakta olan canlıların yanı sıra, göl etrafında da birçok canlı hayatını sürdürmektedir. Göç dönemlerinde çok sayıda kuş buraya gelmekte ve bazı kuş türleri burada kuluçkaya yatmaktadır.

Göl yakınında yalnızca birkaç tane işletme bulunmaktadır, genellikle suyun geldiği kaynakların yakınında tesisler kurulmuştur. Bu göl, olta balıkçılığı, kampçılık, piknik, doğa yürüyüşü ve yaban hayat gözlemciliği yapmak isteyenlerin sıklıkla uğradığı bir mekandır. Gölden ve kaynaklarından yakalanan ürünler, bölgedeki işletmelerde servis edilmektedir, burayı ziyaret eden herkes bu hizmetlerden faydalanabilir. Doğa, kamp ve piknik severlerin, özellikle bölgede yaşayan insanların sürekli ziyaret ettiği bir göldür.

Gölün giriş ücreti yoktur.

Çivril merkezinden yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan bir su kaynağıdır. Özel araç, taksi ya da toplu taşıma ile ulaşım sağlanabilir. Ulaşım gerçekleştirmek için D625 Yolu kullanılabilir, bu yol üzerinden yaklaşık 10 dakikada ulaşım sağlamak mümkündür.

Bu bölgede bulunan bir doğal su kaynağı vardır. Su kaynağının çıktığı yerde bir gölet oluşmuştur ve içerisinde çeşitli canlılar yaşamaktadır. Suyun aktığı nehir, Işıklı Gölü’nü beslemektedir ve bölge için önemli bir akarsudur. Bu alanda piknik, kamp, olta balıkçılığı, yürüyüş gibi faaliyetleri gerçekleştirebilir, aileniz ya da arkadaşlarınız ile keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bölgede hizmet veren lokanta ve kafe tarzı işletmeler bulunmaktadır. Bu sayede gerekli ihtiyaçlarınızın hemen hepsini burada karşılayabilirsiniz.

Çivril ilçesini ziyaret eden yerli ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edilen ve genellikle piknik yapmak ya da dinlenmek amacıyla kullanılan bir mekandır. Temiz havası ve doğal alanı sayesinde ziyaretçileri tarafından beğenilen bir yerdir.

Bölgenin giriş ücreti yoktur.

Bölge içerisinde, doğal yapıyı bozmayacak biçimde, çalışmalar yürütülmüş ve bölge turizme kazandırılmıştır. Doğaya ve manzaraya ilgisi olan çoğu insanın sürekli ziyaret ettiği bir yerdir. Bu alanda oturup manzarayı izleyerek bir şeyler yiyip içebilir ve eşsiz doğa fotoğrafları çekebilirsiniz.

Giriş ücreti yoktur.

Caminin yapımına dair herhangi bir kayıt bulunamamıştır fakat mimarisi ve kullanılan malzemeler incelendiğinde 13. veya 14. yüzyılda yapılmış olduğu tahmin edilmektedir. Cami, kare planlı bir şekilde inşa edilmiş ve yapımında tuğla ile taş kullanılmıştır. Duvarlarında taş, kubbe kısmında ise tuğla kullanılmıştır. pencereleri iki sıra halinde dizilmiş ve üst sıradaki pencerelerde sivri kemerler bulunmaktadır. Caminin minaresinin girişi caminin içindedir.

Caminin birçok yerindeki işleme ve süslemeleri silinmiştir. Günümüzde kullanılmaya devam eden bu cami, tarihi yapılara ve mimariye ilgisi olan birçok turistin ilgisini geçmektedir. Çivril’e gelen turistlerin birçoğu bu camiyi ziyaret etmektedir.

Yapının giriş ücreti yoktur.

Bu bölgede bulunan düzlük alanda antik dönemlere ait birçok eser bulunmaktadır. Bu antik kentin bir tıp merkezi olarak kullanıldığı ve hem tedavi hem de eğitim verildiği bilinmektedir. Kent, Bergama Kralı 2. Eumenes adına kurulmuştur ve Bizans Dönemi’nde kale olarak kullanılmıştır. Bu alanda ele geçirilen eserlerin birçoğu müzelerde sergilenmektedir ve bazıları burada, açık bir şekilde sergilenmektedir. Antik yapılara merakı olanların özellikle ziyaret edebileceği ya da yol üstünde fark ederek görülebilecek bir mekandır. Burada tarihi eserleri inceleyebilir ve güzel fotoğraflar kaydedebilirsiniz.

Kentin giriş ücreti yoktur.

Bu yapı, 1882 yılında inşa edilmiştir ve giriş kapısında bir kitabe mevcuttur. Kitabe üzerinde çeşitli yazılar bulunmakta ve caminin Ömer Ağa adlı biri tarafından yapılmış olduğu ifade edilmektedir. Bu cami, dikdörtgen planlı bir şekilde yapılmış ve duvarlarının yapımında kerpiç, tuğla, kesme taş bloklar ve ahşap malzemeler kullanılmıştır. Caminin iç duvarlarında, pencerelerin altına kadar, kesme taş bloklar kullanılmıştır ve duvarın dış tarafında, aynı ölçüde, tuğla örülmüştür. Pencerelerden itibaren üst kısımlar ise kerpiç kullanarak inşa edilmiştir. Caminin çatısında ise; ahşap kullanılmış ve üzeri kamış ve toprak ile örtülerek yapılmıştır.

Caminin birçok yerinde süslemeler, motifler yapılmış olduğu keşfedilmiştir fakat meydana gelen doğal afetler ve bakımsızlık sebebiyle bu süslemelerin hemen hepsi yok olmuştur. Yapı, yıllar boyunca hasar görmüş ve sonra koruma altına alınarak restore edilmiştir. Bu cami günümüzde halen kullanılmaktadır. Her mevsim açık olan bu yapı, mimari eserlere ilgisi olan turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir yapıdır.

Yapının giriş ücreti yoktur.

Bu tarihi yapılar, Çivril merkezinden aşağı yukarı 38 kilometre uzaklıkta, Özdemirci Mahallesi’nde bulunmaktadır. Köy minibüsleri veya özel araç ile aşağı yukarı 35 dakikada ulaşım gerçekleştirilebilir, ulaşımı gerçekleştirmek için D595 Yolu'nu kullanmak mümkündür.

Bu tarihi alan içerisinde, Türklere ait bir mezarlık ve birden fazla balbal taşı bulunmaktadır. Bu taşlar, genelde ölen savaşçıların mezarlarına, anıt olarak mezarların etrafına dikilmiştir. Türk kültürüne ait en eski geleneklerden birisi olan balbal taşı dikme geleneği, Türklerin Anadolu’ya gelmeleri ile birlikte Anadolu’da hızla yayılmıştır. Bu mezarlığın aşağı yukarı 3,5 kilometre uzağında, yine aynı ada sahip, bir mezarlık daha yer almaktadır. Bu mezarlıkların ve taşların yapılışlarına ait net tarih bilinmemektedir. Fakat elde edilen bilgiler üzerine, Malazgirt Savaşı ve Miryokefalon savaşları sonrasında yapılmış oldukları tahmin edilmektedir. Bu tarihi mezarlıkta sıklıkla çalışmalar yapılmaktadır ve halka açık bir alandır. Bu tarihi alan, Çivril’e misafir olan tarih ve kültür meraklısı birden fazla turistin gidip gördüğü bir yerdir.

Mezarlığın giriş ücreti yoktur.

Bu şelalenin suyu yaklaşık 30 metre yükseklikten dökülmektedir ve çevresi yeşillik ile doludur. Şelalenin çevresinde yürüyüş ve piknik alanları mevcuttur. Yaz aylarında daha fazla ilgi gören bu alan, kampçılar ve piknik severlerin sürekli ziyaret ettiği bir yerdir. Şelale suyunun biriktiği ve aktığı yerlerde alabalıklar yaşamaktadır ve suyun bazı bölgelerinde olta ile balık avlamak serbesttir. Şelalenin yakınında bir restoran işletilmektedir ve bu restoranda buradaki alabalıkların tadına bakabilirsiniz. Doğa severlerin ailecek ve arkadaş grupları ile ziyaret edebileceği bir yerdir.

Giriş ücreti yoktur.

Ulubey Çayı ve Banaz Çayı ile birlikte devam eden asıl kanyonun yanında, bağlantılı olarak, çok sayıda kanyon bulunmaktadır. Ayrıca içerisinde çok sayıda medeniyet saklanmış ve kral yolunun yakınlarda olması nedeniyle bu alanda çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır. Alanda içinde Clandras Köprüsü, Duraklı Kaya Mezarları, Hasköy Asarı, Pepuza Antik Kenti, Salma Deresi, Bakraçlı isimli tarihi eser ve yapılar bulunmaktadır. Ulubey Tabiat Parkı, oldukça geniş bir alandır ve içerisinde piknik, kamp, yürüyüş, koşu, fotoğrafçılık, bisiklet turu gibi birçok faaliyet rahatlıkla gerçekleştirilebilir. Bölgede konaklama, yeme içme gibi ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz mekanlar bulunmaktadır. Koruma altına alınmış olan bu alan, doğa ve tarih meraklıları başta olmak üzere, hemen herkesi kendine hayran bırakmayı başarmıştır. Ailecek ya da arkadaşlarınız ile birlikte burada keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Her mevsim ziyarete açık bir alandır ve giriş ücreti yoktur.

Çivril ilçesinden aşağı yukarı 68 kilometre uzaklıkta bulunan bu mağaraya gitmek için ilçeler arası otobüsler ve özel araç kullanmak mümkündür. D595 Yolu üzerinden aşağı yukarı 50 dakikalık bir yolculuk sonunda mağaraya ulaşım sağlanabilir.

Denizli’nin Honaz ilçesine bağlı olan Kaklık Mahallesi’nde yer alan bir mağaradır. Mağara içerisinde bol miktarda termal su bulunmaktadır. 14 metre yüksekliğe ve 190 metre uzunluğa sahip olan bu mağara içerisinde çeşitli sarkıtlar ve dikitler bulunmaktadır. Bunların yanı sıra mağara içerisinde basamak şeklinde travertenler yer almaktadır. Mağara günün büyük bir kısmında güneş almaktadır ve duvarlarından sürekli sular akmaktadır. Bu sebeplere bağlı olarak duvarlarda yoğun bir biçimde yosunlar ve ufak yapraklı sarmaşıklar yer almaktadır. Mağaranın bilinen diğer adları “Küçük Pamukkale” ve “Mağara Pamukkale” olarak tanımlanmaktadır.

Mağara içindeki termal su; renksiz, berrak, kükürt kokuludur ve suyun şifalı olduğu kanıtlanmıştır. Çeşitli cilt, deri, saç, tırnak rahatsızlıklarına iyi geldiği kanıtlanmış olan bu termal su hizmete açıktır. Mağaranın içerisinde dolaşabileceğiniz alanlar yapılmış ve çevre ışıklandırılmıştır. Uzun bir merdiven ve halka açık bir havuz bulunmaktadır. Mağara içindeki temiz hava vasıtası ile çoğu solunum yolu rahatsızlığı giderilebilir. Mağaranın dış tarafında yüzme havuzu, amfi tiyatro, seyir alanları, büfeler ve kafeler gibi işletmeler hizmete açılmıştır. Mağara, doğal yapısı ve duvarlarında yetişen çeşitli bitkileri ile eşi benzeri olmayan bir görüntüye sahiptir. Yılın her döneminde bu güzelliğe tanık olmak ve çeşitli rahatsızlığını gidermek için binlerce turist bu mağaraya misafir olmaktadır.

Kaklık Mağarası ve Yüzme Havuzu her mevsim ve her gün ziyarete açıktır. Mağaranın ziyaret saatleri; sabah 09.00 ile akşam 19.00 arasındadır.

Mağaranın giriş ücreti 3 TL’dir.